Kişilerin ruh sağlığı önemli bir etken olup, bunun bozulması demek insanın bedenen ve ruhen kötüleşmesi ve pasif konumuna düşmesi olarak görülebilir. Ruh sağlığı bozulan bir bireyin bakış açısı hızla değişmekle beraber, karşı taraftan bakıldığında kolayca anlaşılır vaziyette olduğu görülmektedir. Bu nedenle aile fertlerinin bu durum karşısında ilgili bireyin tedavisini üstlenmesi ve gerekli önlemlerin bir an önce alması gerekmektedir.
Ruh Sağlığının Bozulması Ve Tedavisi
Kişi hasta olmadığı sürece hastanenin yolunu tutmaz bir toplum olarak yetişmekteyiz. Bozulan sağlığın yeniden düzelmesi için hastanelerin yolunu tutanlar, acaba hangi klinikliğe gitmem gerektiğini tam olarak bilmemekte. Ruh sağlığının bozulması demek, psikiyatri olarak nitelendirilebilir. Yani hastanelere bu sağlık sorunu dahilinde gidenler, hızlıca psikiyatriden fiş alabilirler.
Tedavi genelde uzun sürmekle beraber ilk etapta gözlem yapılmakta, sonraki aşamada ilaç tedavisi yapılıyor. İlaçlar ağır ilaçlar yani beyni sakinleştiren sakinleştirici dediğimiz ilaçlar olmaktadır. Bunu kullananların çoğu, günü uyuyarak zamanını geçirmektedir. Pasif olarak hayatına devam eden hasta, sanki dünyadan somutlaşmış gibi görüntü vermektedir.
Psike kelimesinden çıkan psikiyatri, şahısların düşünce ve davranış durumlarını inceler. Bozulan bu kısımların onarılması, uzun bir tedavi sürecinin başlaması demektir. Bu nedenle psikiyatri servisine giren bir şahsın ruhen bedeninin yeniden düzelmesi için yoğun bir ilaç tedavisi alması gerekmektedir. Ruhsal görülmeden önce ele alınan hastaların tedavisi daha hızlı sonuç vermektedir. Bu nedenle bu bölümde uzman olan doktorların ortak açıklamalarına göre erken teşhis son derece önem arz ettiği belirtilmiştir. Tıbbın diğer yan dalları ile ortak bir çalışma içinde olan psikiyatri servisini kullanan vatandaşlar, kesinlikle dış etkenlere göre karar vermemeli.
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümüne Kimler Gitmeli?
Öncelikle bireylerin şuna dikkat etmeleri gerekiyor; psikiyatri ile psikolog farklı olup, tedavi yöntemleri de çok farklılık göstermektedir. Psikolog eğitim süreci genelde fen edebiyat mezunları dahilinde psikoloji eğitimi almışlardır. Genelde tedavi sürecinde konuşarak yol kat etme amacı ile hizmet vermektedirler. Psikiyatri olan birey ise tıp fakültesinden mezun olmakla beraber, psikiyatri dalında uzmanlık eğitimi alan şahıslardır. Reçete ve ilaç yazma yetkisi bu bireylerde vardır aynı zamanda. Peki psikiyatrinin ilgi alanları neler? İşte bunlar;
*Anksiyete ya da kaygı bozukluğu
*Depresyon
*Doğum sonrası depresyonları
*Sosyal fobi
*Panik atak
*Obsesif kompulsif bozukluk
*Manik depresif (bipolar) bozukluklar
*Travmalardan sonraki stres bozuklukları
*Alkol ve madde bağımlılığı
*Şizofreni
*Yeme bozuklukları
*Kişilik bozuklukları
*Hipokondriazis
*Konversiyon bozukluğu (Histeri)
*Tikler
*Demans (Bunama)
*Dürtü kontrol bozuklukları
*Uzun süre devam eden yaslar
*Uyku bozuklukları
*Evlilik sorunları
*Psikotik bozukluklar
*İletişim sorunları
*Cinsel işlev sorunları
Son olarak şunu yazalım; diyabet ve kanser gibi hastalarda ruhsal sıkıntılara maruz kalabilir. Bunların yeniden aktif hayatına bedenen ve ruhen döndürülmesi için buradan destek aldıkları görülmüştür.